14 Ocak 2019 Pazartesi

Zülfü Livaneli - Kardeşimin Hikayesi

Zülfü Livaneli-Kardeşimin Hikayesi

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.” İlk okuduğum Livaneli kitabıdır. Herkesin bu kitabı övmesine karşılık benim bekletilerimi karşılayamadı. Öncelikle kitabın konusu  çok sığ bir olay örgüsünde geçmesi bu kitabı okurken o kafanızda canlanan senaryoların çok sınırlı olması sizi kitaba küstürüyor. Bu benim nacizane fikrim ve bunu çok severek okuduğum ve artık vazgeçilmezim olan Ahmet Ümit kitaplarına bağlıyorum. Fazla sayıda tekrarlanan paragraf ve cümlelerde kitabın içinde oldukça var. Fakat kitabın bazı kısımlarında güzel tespitler vardı. Örneğin ”Hani insan her şeyi  unutarak yaşayabilirdi fakat her şeyi hatırlayarak yaşamazdı.” cümlesi gibi bir çok güzel cümle vardı .

Her şey cinayet sonrası gazeteci kızın cinayetle ilgili haber toplamak için kahramanımız Ahmet’in evine gelmesiyle başlıyor. Cinayet çözümlenene kadar geçen olaylar hızlı bir biçimde gelişiyor. Ve çok değişik ve güzel bir şey yaparak Zülfü Livaneli kitabın sonunda katilin kim olduğu bilebilmeniz için çok yaratıcı bir bulmaca ile sizlere veda ediyor.

“Dışarıdaki hayat durmuştu. Saatlerdir Kerberos’un da sesi duyulmuyordu. Ahtapotlar, midyeler, b alıklar, koskoca Karadeniz susmuştu. Ne bir otomobil ne de bir sokak kedisi geçiyordu, minareler susmuştu. Mezarda yatan Arzu ,kahvedeki Hatice Hanım’ın kocası, kasabaya uzanan yol susmuştu. Bütün dünya kardeşimin hikayesini dinliyordu.”



                                                                    Yayınevi: Doğan Kitap
                                                                            Sayfa Sayısı : 330





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder